23 Aralık 2014 Salı

Çocuğum Yemek Yemiyor? - 3

Carlos González, kaşığı uçak yaparak, şarkı söylerek, dans ederek, oyuncaklarla oynayarak veya televizyon seyrettirerek çocuğun dikkatini dağıtmak, söz vermek, yalvarmak, başka çocuklarla karşılaştırmak, rica veya tehdit etmek gibi yöntemlerle çocuğun yemeye zorlanmamasını öneriyor.

González'in çocuğa nasıl yemek sunulacağına dair verdiği çok güzel bir örnek var. Örneğin, yemekte makarna varsa önce sadece 3 makarna koyun, Bitirirse "Daha fazla makarna ister misin?" diye sormayın. Eğer istiyorsa kendisi söyleyecektir. Biraz beklediniz halen makarnaları yemiyorsa "Bitti mi, daha fazla istemiyor musun?" diye sorun. "İstemiyorum" derse suratınızı asmadan tabağını alın. Ama istiyorum deyip yemezse, ya şimdi yemesi gerektiğini ya da tabağını lacağınızı nazikçe söyleyin. Aradan makul bir süre geçince halen yemiyorsa tabağını alın. Ancak, tabağını almak konusunda ısrar ederse verin. Çocuk tek başına yemeye alışmadıysa, yani birisi ağzına yemek veriyorsa tek başına yemesini bir ceza gibi algılamasını sağlayacak şekilde davranmayın. Yemiyor ve tabağı önünden almanıza izin veriyorsa nazikçe "Yemene yardım etmemi ister misin?" diye sorabilirsiniz. İstemiyorsa yemek vermeyin. Sonra yemekte başka bir yemek varsa onu da bu şekilde deneyebilirsiniz. Her zaman tabağına reddetmeden yiyeceği bir miktar koyarak başlayın. İkinci tabakla da işiniz bitince tatlı varsa, tatlıyı ikram edebilirsiniz. Ama tatlıyı rüşvet olarak sunmayın (yemeğini bitirsen tatlı vereceğim), şantaj konusu yapmayın (yemeğini bitirmezsen tatlı yiyemezsin), çocukla alay etmeyin (açsın, yemeğini yemiyorsun, ama tatlıyı yiyorsun küçük hanım) veya suçlamayın (ben yemek hazırlamak için o kadar uğraşayım sen tatlı ye). Eğer tatlı da istemiyorsa bırakın oynasın.

Çocuğa yemek sunarken, yemiyor diye sağlıklı besinler yerine abur cubur vermeyin. Bir de bir saat uğraşıp yemek pişirdikten sonra, çocuğunuz başka bir yemek istedi diye tekrar çocuğunuzun istediği yemeği pişirmeyin. Çocukken 6 yaş civarında çok zayıf bir çocuktum, şimdi yediğim pekçok yiyeceği yemezdim. Annem de bize ayrı yemek pişirmezdi. Sevmediğim yemeğin suyuna ekmek banıp yerdim. Ama bana hiçbir zaman zorla yemek yedirilmedi. En sevdiğim yemek ıspanaktı. Sonra zaman içinde pırasayı, karnabaharı da sever oldum. Annem halen öyledir, çocukları torunlarını yemesi için zorlasa bile, annem zorlamaz. Ama "Eşeğin ayağını ye!" tarzında hafiften söylenmeyi de ihmal etmez :)

González, çocuklarına zorla yemek yediren annelere bir deney öneriyor. Çocuğunuzu tartın. Yemeye zorlamayın. Bir süre sonra örneğin bir hafta sonra. yeniden tartın, ama ilk tartığınız zamanki koşullar içinde olsun. Eğer bir kilo vermediyse, yemeye zorlamamaya devam edin. Bir kilodan fazla kilo kaybının olmaması, zorlasanız da zorlamasanız da çocuğunuzun aynı miktarda  tükettiğini gösterir.

Israr : Çocuğun yemesi için ısrar etmeyin. Çocuk kendisine sunulan her şeyi yemesi halinde hastalanacaktır. Allah'tan doğa buna izin vermiyor. Çocuk eninde sonunda tükürmenin veya kusmanın bir yolunu bulacaktır. Yemiyorsa yemesi için ısrar etmeyin. Hiçbir çocuk etrafta yiyecek varken açlıktan ölmez!

Gece Beslenme: Gündüz yemediği şeyler, gece çocuk uyurken yedirilmeye çalışılmamalı.

Karşılaştırma: Karşılaştırmalar hem çocuğumuzu hem de karşılaştırdığımız diğer çocuğu rahatsız eder. "Bak arkadaşın yemeğini yedi, sen yemiyorsun!" tarzı sözler her iki çocuğu da rahatsız eder. Aynı şeyi birisi bize yaptığında nasıl rahatsız oluyorsak, çocuklarımız da rahatsız olacaktır.

Rüşvet: Yemek yemesi için çocuğa vaatlerde bulunulmamalı. Yapılan bir deneyde bir grup çocuğa yeni bir yiyecek sunulmuş, yemeleri halinde kendilerine ödül verileceği söylenmiş. Diğer bir gruba da sadece yeni yiyecek sunulmuş ve herhangi bir vaatte bulunulmamış. Birkaç günlük gözlem sonunda, kendilerine ödül sunulmayan gruptaki çocuklar yeni yiyeceği diğer gruba nazaran daha fazla tüketme eğiliminde olmuşlar. Sonuçta çocuklar, kendilerine ödül sunulduğunda, ödül verildiğine göre bu yiyecek pek güzel bir şey değil diye düşünmektedirler.

İştah açıcı şuruplar: İştah açıcı şurupların bir kısmı gerçekten iştah açarken, bır kısmı plasebo etkisi yaratmak, yani sadece iştahı açıyormuş gibi düşündürtmek için kullanılır. Ancak, her ikisinin de bir takım zararlı etkileri olabilir. Plasebo iştah açıcılar, çocukta alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Esasen iştah beyin tarafından kontrol edilir. Gerçekten işe yarayan iştah açıcılarda bulunan siproheptadin, dihexazine gibi maddeler beynin iştah merkezini harekete geçirirler ve bu maddelerin çok ciddi yan etkileri olabilir. Her ilaç alımıyla birlikte bir risk alınıyor. İlaç kullanırken, ilaçtan beklenen faydanın karşılaşılan riskten çok daha büyük olmasına dikkat etmek gerekir. Sonuç olarak, iştah şurupları ile alınan ciddi riskler karşılığında sağlıklı çocukların ihtiyaçlarından daha fazla yemesi sağlanmaktadır.


İlgili Yazılar:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder