19 Aralık 2014 Cuma

Bağlanma Stillerinin Yetişkinlik Dönemine Etkileri

Turhan Yörükan'ın "Bağlanma ve Sonraki Yaşlarda Görülen Etkileri" kitabında, Bowlby ve Ainsworth'ün araştırmalarının bebeklerin sıcak ve duygulu bir bakım almaları durumunda bakıcısına güvenle bağlandıkları ve bu güvenli bağlanmanın bağımlılık yaratmadığını, aksine onları daha bağımsız kıldığını ortaya koyduğu belirtilmektedir. Bağımsızlığın kazanılabilmesi için bağlanmanın güvenli bir zemin oluşturması gerekmektedir. Bebekler, kendisine çevresini keşfetmesi için güvenli bir zemin hazırlayacak olan bireylerle yakınlığını sürdürmeye yönelik bir donanımla dünyaya gelmişlerdir. Yakınlığı sürdürmek, bağlanma ihtiyacına cevap verecek diğer bireylerin buna ne derecede olumlu katkıda bulunacaklarına, gerekli ilgiyi gösterip göstermeyeceklerine bağlıdır. Anne ile yaşanan tecrübeleri bebek bir model olarak içselleştirmekte ve bu modeli daha sonra kuracağı ilişkilerde kullanmaktadır.

Her birey dünya ve kendisi için bir takım modeller oluşturur ve bu modeller yardımıyla olayları algılamaya, geleceği önceden kestirmeye ve planlar yapmaya çalışır. Dünya için oluşturduğu modeller içerisinde, bireyin bağlandığı kişiden ne gibi fikirler edindiği, bağlandığı kişinin nerede bulunduğu ve bu kişilerden ne gibi tepkiler bekleyeceği konuları anahtar rol oynamaktadır. Kendisi hakkında oluşturduğu modeli, bireyin bağlanılan kişi nezdinde ne şekilde kabul gördüğü belirlemektedir. Çocuk ilk yılın sonuna doğru kendi iç dünyasını kurmaya başlıyor, konuşmaya başladığı ikinci ve üçüncü yılda bunu daha etkili bir şekilde gerçekleştirmektedir. Bu şekilde çocuk, dünyanın, annesinin ve diğer önemli kimselerin kendisine ne şekilde davrandığı, onlardan ne beklediği, onlara karşı nasıl davranacağı konusunda bir model oluşturmaya ve bu modelin içerisinde kendi durumunu değerlendirmeye ve ona göre bağlanma planları yapmaya başlamaktadır. Bu modelleme dönemi, birey açısında gelecek ve sonraki hayat için bir yol gösterici olmaktadır.

 Durum Testi ve Uganda'da yapılan saha araştırmaları sonucunda elde edilen veriler ışığında geliştirilen bağlanma kuramına göre, annesine güvenle bağlanmış olan çocuklar daha sonraki gelişme dönemlerinde olgun davranışlar sergilemekte, ilişkileri uzun ve sürekli olmaktadır. Çocukluk ilişkilerinde uzak veya sakınmalı bir bağlanma yaşamış olan kişiler başkalarına karşı daha az güven duyan, yakın sıcak ilişki kurmakta güçlük yaşayan kişiler olmuşlar. Kararsız veya güvensiz bir bağlanma tarzı yaşamış olanlar ise, çoğunlukla arkadaşlarına yakın olmayı istemekle birlikte arkadaşlarından aynı sıcaklığı bekleyebilecekleri konusunda endişe duyan kişiler olmuşlardır. Dolayısıyla çocukluk döneminde yaşananlar yetişkin kişiliğinin oluşumunda önemli bir role sahiptir. Kişinin kendisi ve diğer kimseler hakkındaki izlenimleri kişiliğinin temel unsurlarını oluşturmaktadır. Bu izlenimler genellikle bir kişinin kişiler arası ve sosyal ortamlarda davranışlarını açıklamada ve psikolojik bozukluklarının anlaşılmasında yardımcı olmaktadır.

Umarım anneler ve anne adayları için faydalı bir yazı dizisi olmuştur. Sağlıcakla kalın...

İlgili Yazılar:


Güvenli Bağlanma Nasıl Gerçekleşir? - Dr. William Sears ve Martha Sears'ın Önerileri

Bebeklerin Tercihi Besleyen Anne mi? Dokunan Anne mi?

Ainsworth`ün Bebeklerde Gözlemlediği Onüç Güvenli Bağlanma Davranışı

Bağlanma Kuramı, Imprinting ve Hassas Devre

Bağlanma Kuramı ve Bağlanmayı Sağlayan Genetik Davranışlar

Güvenli Bağlanma Nasıl Gerçekleşir? - Adem Güneş'in Önerileri

Güvenli Bağlanma Nedir?


1 yorum: